25 Aralık 2012 Salı

Rich man Poor Woman


Rich man Poor Woman ve Bu Vesile ile Daha Çok Shun Oguri


Geçenlerde (yine üzerinden 1-1,5 ay geçti demek oluyor bu) Rich man Poor Woman dizisini izledik ve de bitirdik bizde şöyle bir durum var Uzakdoğu dizilerimi online izliyemiyorum. Mutlaka tüm bölümler tamamlanmış olmalı sonrasında uygun bir zamandaysan 2 güne tüketirsin diziyi. Yani ben böyle seviyorum. En garantisi bitmiş diziler oluyor. Yani demek istediğim genelde güncel dizilerden değilde canımın istediği diziden bahsediyorum. Bir de şöyle bir problem yaşıyorum bu dizi hakkın da yazarsam acayip dağıtacacağımı biliyorum. Çünkü başrolde Shun Oguri var. Konu Shun olunca yazacaklarım dizi ile sınırlı kalmayacak başka diziler filmler ve oyuncular da işin içine girecek konu epey bir dağılacak. Şimdiden söyleyeyim ama elimden geleni yapacağım.


Gelelim diziye, anlatacak fazla bir şey yok oldukça eğlenceli bir zengin adam fakir kız hikayesiydi. En sevdiğim konu küçükken masallarla nasıl beynim yıkanmışsa bayılıyorum böyle hikayelere. Aman da aman (aaahhh ANANDA) (konuyu şimdiden böyle dağıtırsam işim var bu yazı bitmez ama ne yapayım birden aklıma geldi)

Ne diyordum Ananda aman zengin adamımız bana göre oldukça yakışıklı (Çoğu kişi Shun Oguri’yi fazla beğenmez) ve karizmatik üstelik bir bilgisayar dâhisi genç yaşta kendi şirketini kurmuş ve zengin olmuş biri. Tek bir kötü tarafı var (tabi olmazsa olmaz) isimleri ve yüzleri hatırlayamama hastalığı. Bana oldukça sempatik gelmişti karakter tabi Shunu böyle görmeyeli epey bi olmuştu. Binbo Danshi’den beri  (ne salak bir karakterdi o yarabbim). Hyuga Toru karakterini ben çok sevdim kısacası.

Bu arada giyim tarzına bayıldım; Makoseninden şalvar pantalonuna ve kaprilerine, tişörtlerinden yeleklerine hayran kaldım. Tek kötü tarafı İtalyan 3 düğmeli kruvaze takımdı. Onda da ceketi çıkardığı sürece sorun yoktu ama giymese daha iyi olurdu.

Bilinçli olarak bu resmini koydum nette dizi ile ilgili o kadar çok resim ve gif varki değişiklik olsun dedim
Esas kız yani fakir kıza gelince tuhaf bi şekilde kızımızı da beğendim. Neden tuhaf derseniz Shun’un yanına kolay kolay birini yakıştıramam ama bu ikili iyi olmuştu.

Dizinin diğer karakterlerine gelince çocuğumun iş ortağı daima ikinci adam olmuş ve görünürde en iyi arkadaşı olan Asahina Kosuke. Çok pis köşeye yatırdı herkesi yaw…

Aslında bu genç bir resmi dizide daha bi yaşlıca

Son karakter ise Toru’ya aşık Kosuke’nin kız kardeşi Yoko. Kendilerini Zettai Kareshi’nin Riiko’su olarak hatırlıyoruz bu kıza da galiba hep ahçı rolünü yakıştırıyorlar.


Tabi dizi de bir tanıdık yüz daha vardı ondan da bahsetmezsem gönlü kalır heralde. Code Blue’nun sevimli doktoru Fujikawa bu dizide de ismi bir türlü hatırlanmayan asistan rolündeydi.


Sözün özü ben diziyi sevdim belki uzun süredir Shunu izlemediğimden belki de oynadığı karakterden kaynaklı. Eğlenceli çerezlik bir diziydi öyle ahım şahım bir dizi olmasa da izlenilesi ve sevilesi bir dizi. Sonuçta Shun için izlediklerimi düşününce dizi çok iyi kategorisine bile oturur.

Anlaşıldığı üzere Oguri Shun Sisin de benimde çok sevdiği bir oyuncu öyleki Sisin Shun baskılı bir tişörtü bile var, yani o kadar diyim (benim de Won Bin baskılı tişörtüm vaaar, kuzinin doğum günü hediyesi, kendine de Rain baskılı olanında almış sağolsun bizi de unutmamış) Yani sırf Shun’un ismi geçiyor diye birçok film ve dizi izlemişliğimiz var. Evlenene kadar sol göğsündeki çukurun benim başım için olduğunu düşünürdüm :( Daha nasıl anlatayım Shun aşkımızı.......

Konu Shun olunca diğer dizi ve yapımlarına değinmeden geçmiyeceğimi söylemiştim. Elimden geldiğince kısa tutmaya çalışacağım.

Hana Yori Dango


Bu adamı neden bukadar beğeniyorum bilmiyorum, galiba hep bahsettiğim o tuhaf cazibeye sahip olduğu için. Kendileri ile tanışmamız benim en sevdiğim dizilerden biri olan Hana Yori Dango ile olmuştur. Bu dizi benim ilk izlediğim japon dizisi olmakla beraber en sevdiğim Japon dizisidir. Tüm asya dizileri arasında da bambaşka bir yerdedir. Sebebini bilmiyorum ama seviyorum bu diziyi. Pardon yine aceleci davrandım sebebi tabiki F4. Diziyi şöyle özetliyim J

Bu dizi sayesin de o ünlü listeme yeni beyler eklendi. Bu beyler sayesinde de yeni diziler, filmler, yeni beyler….. bu böyle devam etti gitti işte.

Hanazakari no Kimitachi e


Hana yorinin arkasından izlediğim bir dizi Allah’tan bünye animelere alışık daha önceden 1,2 live action izlemişlikte var tabi izlerken bilmiyorduk o başka. Herneyse dediğim gibi bünye animelere alışkın olunca diziyi kaldırdı. Eğer Japon dramalarına yabancıysanız  anacım bu da ne demeniz çok normal. Bir kere dizi absürtlükte sınır tanımıyor. Hepsi birbirinden uçuk bir okul dolusu erkek  ve aralarında erkek kılığında bir kız.



Gokusen Sezon 1


       Shun ve jun hatrına izlenmiş bir okul dizisi daha.(Çok görünmese de  Kenichi  Matsuyama ve Hiroki Narimiya da vardı J) Seri 3 sezondan oluşuyor ama ben kalan 2 sezonu es geçmiştim. Aslında gokusen serisin de çok beğendiğim bir çok oyuncu olmasına rağmen bir türlü izleyecekmişim gibi gözükmüyor. Ayrıca bu dizideki uchi karakteri görünüş olarak Shun’un en beğendiğim hallerinden biriydi.

O sarı saçlar şekilden şekle girmişti.

Gokusen Movie


Otomatik olarak adı geçtiği için filmi izledik. Filmin sonlarına doğru beş  altı dakika göründü. Hoş sırf o beş altı dakika için kaç film izledik biz.


Great Teacher Onizuka


Shun’un daha süt hallerinde oynadığı bir dizi ilk üç bölümünü izleyip öylece bırakmıştık.(yarım bıraktığım tek asya dizisi) Bu aralar yeniden çevrimi ile tekrar gündemde olan bir dizi.









Spring Story


Lisede başlayıp devam eden bir aşk hikayesi. Bu film ile ilgili hatırladığım bir şey de başroldeki hatunun Hana yori deki Yuki yi oynayan hatun olması. Birde her iki başroldeki karakterinin zamanla hayatlarına giren kişilerin isimleri. Erkegin hayatına Yuki adında bir kız, kızın hayatına Rui adında bir bey giriyordu.









Azumi 1 ve 2


Tam bir hayal kırıklığı. Çünkü dakika 1 gol 1 durumu. Biz Shun’u izleyeceğiz diye filmin başına oturalım, çoçuğum filmin başında birkaç dakika görünüp kaybolsun. Birde filmin sonun da birkaç dakika gözüktü hepsi bu. Ama biz nasıl sinir olduk anlatamam, buna rağmen 2. filmi de izledik. En azından birinci filmden daha fazla göründü. Tabi Azumi karakterine gıcık olduk otomatikman Aya Utea ile yıldızımız pek barışmadı. Güzelliğine bir şey diyemem ama yanlış bir başlangıç yaptık. Bu arada film konu olarak iyiydi şimdi hakkını yemiyelim ama daha iyilerini de izledim.




Yuuki


İşte bu filmi sevdim bizim ki başrol olmasa da film genel olarak güzeldi. Başrol oyuncusunu da severim  Nobuta’dan beri. Ama Kazuya öyle ayılıp bayıldığım aman hangi film de dizi de oynamış  diye aradığım bir oyuncu değil. Dediğim gibi severiz veledi.



Waters-Gigolo Wannabe


Diğer bir deyişle sevgili hostlarım. Japonlarda pek bir yaygın olduğunu düşündüğüm (izlediğim dizi ve filmler yüzünden böyle bir kanıya vardım) Host clubdeki beylerin küçük bir kız için çabalamalarını anlatıyordu. Yani öyle bir şey hatırlıyorum. Sonuç hepsi pek bir saf çıkmıştı.




Otoshimono / Ghost Train



İşte o çoçuk











Bir korku filmi olduğunu hatırlıyorum hatta gecenin bir yarısında izlememize rağmen korkmadığımızı da hatırlıyorum. Yoo bi sahnesinde epey bir tırsmıştım. Garezdeki gibi bir çocuk vardı tırsdığım sahnede aniden pat diye yanına düşüyordu. Film ile ilgili başka bir şey kalmamış aklım da.






Tokyo DOGS



Gelelim sevdiğim bir diziye daha, nasıl sevmem bu diziyi Hiro ve Shun’u Hana Kimi’den sonra yine birlikte izledim bu dizi de. Polisiye bir diziydi oldukça eğlenceliydi üstelik. Shun’u neden hep böyle soğuk karakterlere sokmak zorundalar anlamıyorum. Tamam adama yakışıyor cool tavırlar ama sonrada üzerine yapışıp kalıyor. Dizi de Hiro Mizushima’nın karakteri çok iyiydi. İlk bölümde ise Narimiya Hiroki kısa bir süre gözükmüştü. Tabi ben de ümitlenmiştim ama tek bölümlük konukmuş maalesef.

Cee E (Narimiya Hiroki)

Binbo Danshi






Her daim bir panik ve şaşkınlık hali 

Allahım nasıl bir karakterdi bu dizideki karakteri tam çözememekle birlikte Shun ve Haruma için izlediğim bir diziydi. Yine tipik Japon mizah anlayışı. Birde başrollerden biri Shun’un şimdiki eşi Yamada Yu (bu kadını sevemedim gitti belki kıskançlık diyeceksiniz ama değil. Belki de kadın çok iyidir onu da bilemem ama bana nedense hep itici geldi)


Rinne / Reincarnation


Alın size bir korku filmi daha ve yine bir hayal kırıklığı. Evet bildiniz yine Shun’un adı geçiyordu ve yine film de çok az sahnede gözüktü. Film ile ilgili hatırladığım konusunun fena olmadığı korkunç olmasa da kötü bir filmde değildi. Hatta kurgusu iyi bile sayılırdı. Biraz chucky’i anımsatan bir sahne vardı.Filmle ilgili aklım da kalanlar bunlar.

Shunu bu sahne dışında da görmedik zaten






İşte bahsettiğim Chucky durumu

Sukiyaki Western Django



Aslında bu filmi en sona bırakmayı düşünüyordum. Çünkü çok fazla dağıtacağım bu konuda. Şimdi şöyleki ben fi tarihinde bir gün izlemek için film bakarken, gözüme bir film takıldı ismi oldukça ilginçti. Zebraman, filmi araştırırken yönetmeni hakkında bir yazı okudum yani Takashi Miike hakkında. Okuduğum yazıda yönetmenin filmlerinde adaşı Kitano gibi aşırı şiddet ve cinsellik ögelerini kullanmayı sevdiği yazıyordu bir iki filminin eleştirisini de gördükten sonra aman benden uzak Allah’a yakın olsun dedim (ne güzel dua etmişim Laa)

Böyle dedim demesine ama sonrasında öğrendimki ben zaten bu adamın filmini izlemişim. Zamanında izlediğim Cevapsız Arama filminin yönetmeniymiş. Sadece bu da değil sırf oyuncu kadrosu için izlediğim ve çok sevdiğim bir seri olan Crows  Zero’nun da yönetmeni (birazdan bu filmede değineceğim)
Sanırım bana hep böyle oluyor galiba çok büyük konuşuyorum. Yapmam etmem dediğim her şey başıma geliyor. Oysaki ben her şeye açık bir insanımdır neyse ne diyordum ben izlemem dedikçe bu yönetmenler sevdiğim oyuncuları bir arada bana sunar üstelik gerçekten iyi bir konuyla sunarlarsa ben tabiki de izlerim. Az önceki yorum Crows Zero filmi içindindi.


Düello filmi için de bir şey söylemem gerekirse yine evet evet söylüyorum Shunun adı geçiyor diye izlediğim bir film daha. Ve tabiî ki yine dakka 1 gol 1 niye izliyorsam. Bu arada filmle ilgili olarak aklımda kalanlar Quentin Tarantino’nun Shun’un babası rolünde olması. Bundan yola çıkarak filmin sonunda bir karakter için İtalya’ya gitti deniyordu. Adı da Django idi. Aklıma Tarantino’nun son filmi geldi. O Django bu Django olmasın tabi yeri ve ırkı farklı ama işte öyle aklıma geldi. 

kovboy olacağı günleride görecekmişiz.



Crows ZERO 1-2



Sanırım yukarıda yeteri kadar övdüm bu filmi ama gerçekten övülmeye değer bir film. Yani benim için, ben bu filmi seviyorum yaa. Aslında konu olarak yine bir lise filmi diyebiliriz. Ama Japon liseleri bildiğimiz liseler gibi değil heralde. Herneyse film için söyleyeceklerim tam bir erkek filmi olması dışında tüm karakterlerin gerçekten orijinal olması ve tabi ki shun ile başlayıp uzayıp giden sevdiğim oyuncu listesi. Filmdeki tüm karakterleri sevsem de Serizawa unutulmayacak bir karakterdi. ”FAKİR GÜÇLÜDÜR”


Açıkcası filmi bu kadar seviyon niye bir şey yazmıyon diyebilirsiniz.Çünkü kendimden korkuyorum başladım mı bitiremem diye


Tajomaru



Bu film için ne diyebilirim ne diyebilirim, işte fena bir film değildi. Aslında ben filmi izlerken aksiyonu bol bir Ninja filmi bekliyordum (Kamui Gaiden ve ya Goemon gibi) ama tam bir aşk filmi çıktı çokta durağandı. Ne aşkmış bea dediğimi hatırlıyorum “Seninle cehennem çukuru bile sakura bahçesi gibidir.”

Bu sahne dolls filmini hatırlatsada
pek bir alakaları yoktu.
Bahsettiğim cehennem çukurundan
çıkmaya çalışırken


Yuusha Yoshihiko to Maou no Shiro


Bir absürtlük harikası daha birbirinden tuhaf karakterler ve tuhaf görevler. Aslında dizi de bir bölümde Shun’un konuk olacağını biliyordum ama sise söylememiştim. İşte öyle dizi izliyorkene kaçıncı bölüm olduğunu hatırlamıyorum 10. bölümdü galiba, bizimki bölümün sonlarına doğru göründü. Sisin tepkisi çok hoştu Baygın bakan çizgi halindeki gözleri kocaman açıldı. Takayuki ve Shun’u birkez daha yan yana görmek ayrı bir keyif.



Vay be yine kendimi aştım hala elimde izleneck Shun'un oynadığı bir kaç dizi daha var. Çoçuğum yememiş içmemiş Film çekmiş dizilerde oynamış.
 Sırdaki oyuncu da görüşmek üzre :) ................ 


  

Hiç yorum yok: