Fiii tarihli amatör füzen çalışmam. Biiliyorum benzememiş L |
Aslında çekiklerle geçmişim yeni değil çocukluktan beri kendilerini
severim, Bruce Lee, Jackie Chan ve Jet Li filmleri izleyerek büyüdük. Dövüşlü
mü bu film haydi izleyek.
Yıl 1997 veya 1998 şimdi tam hatırlayamıyorum (Sis ısrarla
1997 diyor) bir yaz günüydü kendileri ile tanıştık. Ölüm Torpidoları filmi ile,
o zamana kadar gördüğüm en yakışıklı asyalıydı kendileri. O zamandan beri
kendilerini büyük bir zevkle takip ediyoruz. Kız kardeşimin cüzdanında çok uzun
bir süre bu filmin gazeteden kesilmiş küçük afişi yer kaplamıştır. O gün bu
gündür Takeshi kardeşimin kertiği, bizim büyük aşklarımızdan biridir. Sis-kertik
olayına birazdan değineceğim.
1- Downtown Torpedoes
Bahsettiğim gibi Takeshi’nin ilk izlediğimiz filmi Ölüm Torpidoları. Filmle ilgili aklımda bir hacker filmi olduğu ve sanayi casusluğu ile ilgili bir film olduğu kalmış. Birde filmin sonunda Takeshi’nin giydiği o krem takım. 1997-2000 yılları arsında tv de epey gösterilmişti her yayınlandığında oturup izlerdik.
İlk görüşte aşk. Veee Takeshi ile tanıştık |
2-Dönüş( Ritana- Returner)
İzlediğim ikinci filmdi galiba dediğim gibi tam
hatırlamıyorum sıralamayı ama arşivimde VCD olarak sakladığım filmlerden biri.
Zaman yolculuğu ile ilgili bir japon filmiydi. Yine çok yakışıklıydı.
3-Parlayan Hançerler
4- Acı İtiraflar (Confession Of Pain)
Yine çok sevdiğim bir film (bu, yazı boyunca en fazla kullanacağım cümle olacak) daha Hong Kong yapımı kara bir polisiye, bir intikam filmi. Türü sevenler için harika bir film benim gözdelerimden biri. Güzeldi, Takeshi ve Tony’i birkez daha birlikte izliyoruz.
5-Savaş Kralları (The Warlords)
Bu filmin cd’sini görür görmez almıştık. Beklediğimiz bir filmdi sonuçta, filmi ilk izlediğimizde dublajsız çince izlemiştik. Kızkardeşim sağolsun tüm hayal gücünü kullanarak müthiş bir dublaj yapmıştı. Tabi pek bir şey anlamamıştık ama oldukça eğlenmiştik. Daha sonra birkaç kez Türkçe dublajlı ve altyazılı olarak izledik. Güzel filmdir kadrosu için bile izlenir. Ayrıca Takeshi’ye sakal acayip yakışmıştı. Pardon adam her haliyle hoştu, kel, sakallı, sakalsız bakınız.
6-Turn Left, Turn Rıght
Takeshinin en sevdiğim filmlerinden biri de budur. Böyle kader hikayelerine bayılırım. Çokkk sonra izlediğim, Aşk Tesadüfleri Sever filminin fragmanını ilk gördüğümde, bana anımsattığı filmde budur. Oluncaya kadar, olmayınca kadermiydi?....
Bu ikilinin replikleri ana karkterlerden daha iyiydi ne yapabilirim. |
Tabi filme damgasını vuran şiir. Bu videoyu çok önceden hazırlamıştım arkadaki müzik ve filmin alakası yoktur.
7-Red Cliff I-II
İki beğendiğim bey aynı karede ve aşağıda da gifi var :) |
Kısa ve uzun versiyonu ile Zhuge Liang. "Akıllılar dövüşmeden kazanırlar, cahiller kazanmak için dövüşürler."
İşte bahsettiğim sahne |
Filmden birkaç Takeshi sahnesi |
9-Space Travelers
Yine bebişim (ıuvvJ)
için izlediğim japon yapımı bir film. Konusu hayallerini gerçekleştirmek için
banka soymaya karar veren 3 kafadarın hikayesi. Filmin adı ile konuyu daha da
açarsak rehinelerin hırsızların tarafına geçip oluşturdukları gruba verdikleri isim.
Ben filmi sevmiştim güzel bir filmdi.
Not: Filmin adı aynı adlı bir animeden geliyor.
Not: Filmin adı aynı adlı bir animeden geliyor.
Sanırım en bilinen uzak doğu filmlerinden biri. Bu özelliği
bir Kar-Wai filmi olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Herneyse iki hikayenin
anlatıldığı filmin ilk yarısında oynuyor Takeshi. İtiraf ediyorum filmi Takeshi
için izlemiş olsam da, filmin ikinci yarısını yani Tony’nin (Leung) oynadığı
bölümü daha çok sevmiştim. Nedense bu filmden bahsedilince direk aklıma
Tony’nin evde iç çamaşırlarıyla dolaşması geliyor :P
Eee replikler güzel olunca bir ton caps almışım
Eee replikler güzel olunca bir ton caps almışım
11-Fallen Angels
Yine bir Kar-Wai filmi, bir yerde okuduğuma göre Fallen Angels aslında Chungking Express filminde başka bir hikaye olacakmış fakat sonrasında senaryo bölünmüş ve ayrı bir film olmuş. Zaten filmi izlerken Chungking Express’e bi ton gönderme yapıldığını farkediyorsunuz. Takeshinin oynadığı çok konuşan dilsiz karakter ise mükemmeldi.
Chungking express ile benzerliği farkettiniz mi |
12-Lost And Found
Bu filmde çocuğum her türlü kayıbı bulan özel dedektift gibi birşeydi. Filmi sevmiştim, hatta aynı isimde kore yapımı ve başka bir kore filmi olan Finding mr. Destiny’e esin kaynağı olmuş olabileceğini bile iddia edebilirim. Niye böyle diyorum çünkü konular benziyor. Herneyse bu dram ile ilgili aklımda kalanlar ise başında ve sonunda çalan Leonard Cohen şarkısı, bende uyandırdığı dünyanın kenarına gitme isteği birde Takeshi’nin filmdeki ismi J
Hanginizi seçsem |
İşte dünyanın kenarı |
Doğru karar |
13-Anna Magdalena
Bu filmini de severim (ayyy hangisini sevmiyorsun desenize)Film de yine bir aşk üçgeni vardı. Karakteri biraz ezikmiydi yoksa diğer adammı fazla yüzsüzdü bilemiycem. Ama kesin olan bir şey var kadınlar her zaman serserilere aşık olur. Güzel filmdir yani ben sevmiştim. Eğer kavuşamazlarsa, bizde roman yazarız X ve O XO (Ahh şu Zero olayı)
14-Lavender
Lost And Found, Anna Magdalena ve bu filmi arka arkaya yazmamın sebebi kadın oyuncusu. Çünkü bu üç filmde de Kelly Chen ile oynadı. Filme gelince hoş filmleriden biri daha. Düşmüş, şaşkın ve sevgiye aç melek rolünde oldukça sevimliydi. İtiraf ediyorum film hoştu felan ama izlerken epey bir sıkılıp gerilmiştim.
15-Perhaps Love
Eeee o zaman ben sustum görseller konuşsun.
Aslında bu capsin hepsi ayrı ayrıydı, fazla dağıtmamaya çalıştım. |
Bu sahnenin gifi yetmedi videosunu da koydum. Görmek yetmez duymakta lazım "What if"
16-Sweet Rain
Japon yapımı bu filmde, çocuğum yine melek rolünde ama bu sefer bir ölüm meleği. Yine şaşkın :P müzik seven bir hasatçı. Üç farklı zaman, birbirine bağlı üç hikaye. Sakin, kasvetli, bol yağmurlu bir hikaye. FilmdeTakeshi dışında sevdiğim diğer varlık ise köpeğiydi, ukela yaratık ne olcek.
17-K-20: Legend Of The Mask
18-Swordsmen
1900’lü yılların başlarında geçen filmde, çocuğum bu sefer bir polis. Üstelik o zamanın kriminal polisi. Dövüş sahnelerinin oldukça iyi olduğu film güzeldi ama benim beklentim çok yüksekti. Çünkü uzun bir süre sonra Takeshi’yi yeni bir filmde izleyeceğim için heyecanlıydım. Sanırm biraz hayal kırıklığına uğramıştım.
Takeshi’nin son filmi (yani benim izlediğim en yeni tarihli
filmi bu). Yine büyük bütçeli bir John Woo filmi daha üstelik yine iki parttan
oluşan bir film. Filmin ilk partı güzeldi. Kadroda sevdiğim isimler olunca
belki de bu kadar cazip geldi. Üç hikayeden oluşan ve Çin devrimini anlatan
filmde Takeshi ve Ziyi Zhang yine bir arada. Bir de benim en beğendiğim ve
kıskandığım Koreli kadın oyuncu Song Hye Kyo var.
NOT: Arşivimdeki birçok cd ve dvd mefta olmuş caps alırken canım çıktı.
NOT: Arşivimdeki birçok cd ve dvd mefta olmuş caps alırken canım çıktı.
Bu filmler dışında çocuğumun bir iki filmini daha izledim
ama onları alt yazısız izlediğimden tam izlenmiş saymıyorum J Aslında aklımda birçok sahne var ama bence yeterli. Onlar da başka yazıya, ya da çöplüğe atarım.
Vayyy be yine abartmışım oldukça uzun bir yazı olmuş. Neyse dediğim gibi Takeshi benim ilk çekik aşkım. 18 senedir kendisini zevkle takip ediyorum. Dile kolay 18 yıl. Yıllanmış çiftler gibiyiz, birden kendimi kötü hissetim. Yaşlanmışım, O’nu ve diğer gençlik aşklarımı izlerken bunu daha çok hissediyorum, çünkü Onlar da yaşlanıyor L
Vayyy be yine abartmışım oldukça uzun bir yazı olmuş. Neyse dediğim gibi Takeshi benim ilk çekik aşkım. 18 senedir kendisini zevkle takip ediyorum. Dile kolay 18 yıl. Yıllanmış çiftler gibiyiz, birden kendimi kötü hissetim. Yaşlanmışım, O’nu ve diğer gençlik aşklarımı izlerken bunu daha çok hissediyorum, çünkü Onlar da yaşlanıyor L
Şu an 42 yaşında olan Takeshi hakkında bir ton dedikodu oldu. Birçok kadınla adı geçti hatta gay olduğu bile söylendi. En çok son dedikodunun gerçek olması beni üzer. Umarım evlenip çoluk çocuğa karışır. Sonuçta birlikte büyüdük sayılır……….
Ahh duygusala bağladım, toparlayalım. Gelelim kertik olayına
diyecemde. Yazı çok uzadı şimdik o hikayeyi anlatıp dahada uzatmayayım. Belki başka
bir yazıya J
Baayyyyyy